Orta Asya’nın en büyük şehri, sanat, mîmârî ve eğitim noktası, Özbekistan’ın başkenti ve modern yüzü kabul edilen Taşkent’teyiz.
Buram buram tarih havası soluduğumuz ilim-irfân merkezleri Semerkand ve Buhârâ’dan sonra Taşkent’i ziyaret edip daha yakından tanımaya davet ediyoruz sizleri.
Orta Asya’da Kazakistan, Afganistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın tam ortasında yer alan Özbekistan’da Özbekçe, Rusça ve Kara Kalpak Türkçesi resmi diller. Başkent Taşkent, Buhârâ’ya Afrasiyab hızlı treni ile 4 saat mesafede bir şehir. Taşkent, geniş yolları, yeşil alanları, park ve bahçeleri, düzenli yerleşimi, düzenli ve sağlam altyapısı ile Orta Asya şehir planlamacılığının en önemli örneklerinden birisini sunuyor. Orta Asya’nın ilk metrosuna sahip olan kentte ülkenin etnik mîmârîsini yakından incelemek mümkün.
Bu şehirde ibret nazarıyla gezilecek yerler arasında Hz. Osman dönemine ait Kur’an-ı Kerim’in orijinal mushâfının bulunduğu Hazreti İmam Külliyesi, Barak Han Medresesi, Kükeldaş Medresesi, Kefeli Şaşi Türbesi, Tilya Şeyh Camîi, Emir Timur Han Meydanı, İstiklal Meydanı, Ali Şir Nevâî Tiyatrosu Meydanı dikkat çekiyor.
Hazreti İmam Külliyesi
Şehir merkezinin 5 km kuzeyinde yer alan Hazreti İmam Küllliyesi (Khast Imam Makhallya) yemyeşil bir park alanının ortasında genişçe bir meydanın etrafında Barak Han Medresesi, Keffal Şaşi Türbesi, Tilla Şeyh Camîi, İmam Bukhari İslam Enstitüsü ve çok zengin el yazmalarına sahip olan Abdulla Murodxo’jayev Kütüphanesi’nin yer aldığı, yerli tabirle bir güzâr, bir merkez. 16. Asır eseri bu külliye, cephesi mavi çinilerle bezenmiş, turkuaz kubbeleri, sarı tuğladan kulesi olan, tarihi gibi mimarisiyle de göz kamaştıran yapılardan oluşuyor.
Bu külliyede ilk ziyâretimize kütüphaneden başlıyoruz, zîrâ burada Hz. Osman dönemine ait hakiki bir el yazması Kur’an-ı Kerim nüshası yani Mushâf-ı Şerif yer alıyor.
Mushâf-ı Şerif
Dünyaca meşhur el yazması Kur’an nüshalarından biri, Abdulla Murodxo’jayev kütüphanesinde metal bir sandık içinde sergilenen, Semerkand Kur’anı olarak bilinen, ceylan derisine kûfî hattıyla yazılı Kur’an-ı Kerim. Hz. Osman’ın (Ra.) halifeliği zamanında çoğaltılan mushaflardan biri. Benzer nüshaları Topkapı Sarayı’nda, İslam Eserleri Müzesi’nde, Mısır Milli Kütüphanesi’nde, Kâhire’de Hüseyin Camîi’nde de bulunuyor. Kütüphanede yer alan bilgilere göre 8. asırda yazılmış bu nüsha, Özbekler tarafından en eski el yazması mushâf kabul ediliyor. Hz. Ali (Ra.) tarafından Kufe’ye getirilen bu mushâfın, Emir Timur’un Kûfe hakimiyetinden sonra Ak Medrese’ye getirilerek muhafaza edildiği bilgisi veriliyor. Timur’un Semerkand’da Bibi Hanım Camîi’ne hediye ettiği bu nüsha, Rus işgalinde St. Petersburg’a götürülmüş, Bolşevik ihtilalinden sonra Taşkent’e iade edilmiş bulunuyor.
Barak Han Medresesi
Hazreti İmam Külliyesi’nde kütüphanenin karşısında yer alan Barak Han Medresesi (Barakhan Madrasah) Timur’un torunu Barak Han’ın kurduğu 16. asra ait bir medrese.
Hazreti İmam Külliyesi gibi medresenin de cephesi mavi çinilerle bezenmiş, turkuaz kubbeleri, sarı tuğladan kuleleri göz alıyor.
Tilya Şeyh Camîi
Tilya Şeyh (Tilla Sheiyh) Camîi, bu külliyede yer alan, heybetli kapısı, iki yanındaki eyvanları, mavi kubbeleriyle muazzam bir yapı. 1890 yılında Çin ile Özbek diyarı arasında koyun ticareti yapan sâlih Tillya Şeyh Ata tarafından inşa ettirilip Taşkent Müslümanlarına vakfedilmiş. Diğer bir adı İmam-Cuma Camîi, 19. yüzyılın Taşkent'teki en büyük camîlerden biri. Camîin devasa minareleri, yolu Taşkent'ten geçen ticaret kervanları için sarkaç görevi görmekteymiş.
Kefeli Şaşi Türbesi
Hz. İmam Külliyesi’nde, meydanın kuzeybatı tarafında İmam Buhari İslam Enstitüsü’nün önünde yer alan, 12 metre yüksekliğinde, kapısı ayeti kerimelerle dekoratif süslenmiş bir türbe. Kefeli Şaşi Türbesi (Kaffal Shashi Mausoleum) 10. asırda yaşamış bir filozof, bilim adamı, sanatçı ve şâir olan, Taşkent’in ilk imamı olup Hazreti İmam nâmıyla anılan Abu-Bakr Muhammad Kaffal Shassi’nin kabri etrafına yapılmış. İçi beyaz ve oldukça sâde.
Hazreti İmam Külliyesi’nde ilim, tarih, mimari ve sanat üzerine tefekkür ederek yaptığımız ziyâretlerden sonra eski şehir merkezinde güneye doğru yürüyoruz, Chorsu Bazaar’ı geçerek Kükeldaş Medresesine geliyoruz.
Kükeldaş Medresesi
Kükeldaş Medresesi (Ko'kaldosh Madrasasi), 16. Asırda Şâbânî hanlığının veziri, süt kardeş anlamında Kükeldaş lakaplı Derviş Hân tarafından şehrin merkezinde bir kervansaray olarak inşa edilmiş. Şehrin ilmi öneminin arttığı dönemlerde medreseye çevrilen bu yapı günümüzde de medrese olarak faaliyet görüyor ve öğrencilerinin yanı sıra Cuma namazı için gelenleri de ağırlıyor.
Taşkent gezimizin ilk bölümüne burada son verip bir mola verelim, şehrin kültürel ve sanatsal ve modern yüzünü görmeye diğer bölümde devam edelim.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.