Dünyada üretilen gıdanın neredeyse üçte biri israf oluyor ya da kayboluyor. Söz konusu rakam 1.3 milyar ton civarında. Hesaplamalara göre bu hızla giderse 2030 yılında dünyada 2.1 milyar ton gıda kayba uğrayacak ya da atık haline gelebilir.
Öte yandan tahminlere göre yine 2030 itibarıyla 840 milyondan fazla insan açlık ile karşı kaşıya kalabilir.
Türkiye’de üretilen yaklaşık 55 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 40’a yakını daha kullanılamadan yok oluyor. Ürün tarladan perakendeciye gelinceye kadar kayba uğruyor, perakendeciye ulaşmayı başaranların bir bölümü de ya satış ya da tüketim aşamasında atık haline geliyor.
Gıdada israf ve kayıp daha ilk adımda başlıyor. Yükleme, depolama, paketleme, dağıtım ve tüketimde ortaya çıkan atıklarla birlikte kayıp oranı daha da artıyor.
Kayıpların miktarı ve şekli ülkeden ülkeye değişiyor. Gelişmekte olan ülkelerde atıkların ana sebebi ağırlıklı olarak üretim sürecindeki sorunlar ve depolama tesislerinin olmaması. Gelişmişlerde ise sorunun ana adresi sürecin son halkası, tüketiciler. Gelişmiş ülkelerdeki tüketiciler her yıl Sahra-altı Afrika’nın ürettiği gıda kadar gıdayı israf ediyormuş.
Diğer bir deyişle gelişmiş ülkelerin sorunu ihtiyacın çok üzerinde üretim yapmak, az gelişmişlerde ise üretim, hasat ve depolamada ilkel yöntemleri kullanmak.
Önlem için ne yapmalı?
Kayıp ve israfın önlenmesi, atık miktarının azaltılması için ilk adım kayıpların nasıl ve nerede gerçekleştiğini bulmak. Daha sonra bunlara yönelik aksiyonları almak gerekiyor.
Hanelerde ne yapabiliriz?
1) Alışveriş listesi hazırlayın ve bu listeye sadık kalın.
2) Aldıklarınızı tüketin ve kalanları başka yemekte kullanın.
3) Yiyecekleri taze tutun, kullanamadığınızı dondurun.
4) Küçük porsiyon tercih edin.
5) Yemek mekanlarında yiyemediğinizi paketlemelerini isteyin.
6) Gıdaları hava geçirmeyen kaplarda veya polietilen torbalarda saklayın.
7) İhtiyacınızdan fazla olan yiyecekleri paylaşın.
Milliyet