Kur’ân-ı Kerîm maddî, ilmî, edebî, ahlâkî, ruhsal, toplumsal, ekonomik ve tarihî birçok gerçeği içine alan evrensel bir kitap. Kur’an’ın indirilişinden itibaren çeşitli ilimler, keşifler, buluşlar arttıkça, Kur’an’da yer alan bilimsel bilgiler daha iyi anlaşılmakta ve yorumlanmakta.
İnsanın hizmetine Allah tarafından sunulan pek çok sanat harikası, isimleriyle ya da özleriyle Kur’an’da yer alır. Pek çok bedensel ve ruhsal hastalıklardan korunma yollarıyla ilgili sağlam ilkeler belirtilir. Kur’ân-ı Kerim’de “Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır.” (Şuara / 7-9) denilir.
Pek çok yerde şifalı bitkiler olarak ismini gördüğümüz, hakkında araştırmalar yürütülen, kitaplar yazılan tıbbi aromatik bitkiler Kur’an’da nasıl anlatılıyor?
Yüce Kitabımız Kur’an’da Allah’ın yeryüzünü canlılar için yayıp döşediği; meyveler, hurma ağaçları, yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler var ettiği bildirilmektedir. (Rahman, 55/10-12)
İnsanoğlu meyvenin bizzat kendisinden faydalandığı gibi hurma gibi bazı meyve ağaçlarının lif, yapraklı ve yapraksız dal, kök, yağ ve meyvesinden dolaylı olarak faydalanması mümkün. Kur’an’da buğday, arpa, başak ve yaprağı olan her tür bitkiye ise insanın geçimini sağladığı bitkiler olarak işaret edilir.
Yeryüzünde buğday, arpa ve gıda alınan diğer tahıl türlerinin taneleri insanoğlu için besin kaynağıdır. Tahılların saz ve saman kısmından hayvanlar beslenir, bu kısmı insanlar da ahır yapımında ve yakacak olarak kullanır.
Kur’ân-ı Kerîm’de yapraklı tanelerin ardından kokulu bitkiler vurgulanır. Yeryüzünde Allah’ın sunduğu nimetlerden gül, zambak, yasemin, nane, reyhan, tarçın, kekik ve benzeri güzel kokulu ve şifalı çeşit çeşit bitkiler de bulunur. Sırasıyla farklı yönlerine işaret edilerek sayılan tüm bu bitkilerin kiminde gıda, kiminde fayda, kiminde hem gıda hem fayda ve lezzet bir arada bulunur.
Kur’an’da güzel kokulu ve gönül açıcı anlamında reyhan kelimesi kullanılmıştır. Peygamber Efendimiz (SAS) kendisine hoş koku yahut reyhan sunulan kimsenin bunu kabul etmesini öğütlemiş; reyhanın taşınması hafif, kokusunun güzel olduğunu belirtmiş. (Müslim)
Güzel kokulu otların, hoş bir rayihası olan bitkilerin hepsi için kullanılan reyhan kelimesi çeşitli kültürlerde başka bitkilerin özel ismi olarak da kullanılır hale gelmiştir.
Son yıllarda bu hoş kokulu şifalı bitkilerin sağlığa etkileri daha fazla gündeme gelmekte. Yemeklere lezzet ve aroma vermek amacıyla kullanılan bitkilerin ve baharatların birçok faydası var. Şifasını hoş kokusunda gizleyen bu bitkilerden biri olan reyhan ile başlayalım.
Reyhan
Reyhan, kültürümüzde zaman içinde bir fesleğen türüne isim olmuştur. Boyu 50 cm’ye kadar uzayabilen, bir yıllık, beyaz veya pembe çiçekli, yaprakları özel hoş kokulu, baharat lezzetinde, koku yapımında da kullanılabilen otsu bir süs bitkisi. Kur’an’da Cennet nimetleri arasında da yer almakta. Ölen kişi, Allah’a yakınlık kazanmışlardan ise, artık ona rahatlık, ‘hoş kokulu güzel rızık’ ve bol nimet cenneti olduğu müjdelenmektedir. (Vakıa, 56/ 88- 89)
Kur’an’da reyhan sıfatıyla yer alan hoş kokulu bitkilerden, fesleğenin özel ismi olan reyhanı ele aldıktan sonra naneden de bahsedelim.
Nane
Nane, hem Anadolu mutfağında hem koruyucu hekimlikte kullanılan, birbirinden farklı ve oldukça zengin çeşitleri bulunan bir rayihalı bitki. Nane çeşitlerinin etkileri ve lezzetleri de dolayısıyla farklılık gösterir. Nane Anadolu’nun farklı yörelerinde farklı şekillerde kullanım alanı bulur.
Güney bölgelerde bulgur köftelerinin, cacıkların ve ekşili turşuların vazgeçilmez unsuru olan nane, diğer bölgelerde çorba yahut salata çeşnisi olarak da karşımıza çıkar. Saksıda yetiştirilebilen taze nane dört mevsim bitki olarak kullanılabildiği gibi kuru nane de baharat olarak kullanılabilir.
Hoş kokulu bitkilerden bir diğeri olan maydanozla devam edelim.
Maydanoz
Maydanoz kültürümüzde pek çok tarifin içine giren, lezzet katan, sık kullanımı dolayısıyla “her şeye maydanoz olmak” deyiminin gelişmesine yol açan bir bitki ve baharattır. Bol C vitamini içermesi sebebiyle diğer yeşillikler gibi maydanoz da et ve bakliyat yemeklerinin güzel bir eşlikçisidir ve demirden daha fazla yararlanılmasını sağlar.
Kişniş
Kişniş de maydanozgillerdendir. Anayurdu Akdeniz havzası olmakla birlikte dünyanın dört bir yanında sağlığa faydalı bir bitki ve baharat olarak yetiştirilir. Aş otu ismiyle de bilinen kişnişin yaprakları ilk bakışta maydanozu andırsa da kendine has kokusuyla maydanozdan ayrılır. Yaprakları taze kişniş olarak kullanılırken olgun çiçeklerinin içinde gizlenen tohumları da baharat olarak kullanılır. Kişniş tohumunun çayı da yapılır. Sürülerek kullanıldığında cildi besleyici özelliği bulunur.
Kekik
Kekik Anadolu’da çok çeşitli türleri bulunan, kırmızı, eflatun ve beyaz renkli çiçekleriyle tanınan rayihalı bir bitkidir. Besin değeri yüksektir; içeriğinde pek çok faydalı vitamin ve mineral bulunur.
Potasyum, magnezyum, demir, selenyum ve kalsiyum açısından zengindir. Bol miktarda C, A, K, E vitaminleri içeren kekik ayrıca harika bir beta-karoten, folik asit ve B vitaminleri kaynağıdır. Bu bitkinin yağı, suyu, çiçekleri ve yaprakları ehil ellerde şifa amacıyla kullanılabilir.
Kimyon
Kimyon da maydanozgillerden, anavatanı Akdeniz ve Orta Doğu olan bir baharattır. Tam anlamıyla bir demir deposu olan kimyon, vitamin ve mineraller açısından oldukça zengindir. Kimyon tohumu, yüksek oranda kalsiyum, potasyum, magnezyum içerir. A, B12, B6, C ve D vitaminleri kaynağı olan lifli bir besindir.
Kurutulmuş tohumlar veya öğütülmüş toz şeklinde satılır. Köri tozu gibi birçok baharat karışımında da kullanılır. Yemeklere lezzet katmasının yanı sıra, yıllardır dünyanın birçok yerinde şifa amaçlı da kullanılır.
Biberiye
Biberiye eflatun çiçekleriyle tanınan, yaygın olarak kullanılan şifalı bir baharattır. Yüksek miktarda A ve C vitamini yanında B6, B1 ve folat içerir. Magnezyum, kalsiyum, bakır, manganez ve demir minerallerini barındırır.
Doymuş yağ oranı ve diyet lifi yüksek, sodyum oranı düşüktür. Güçlü bir antioksidan olan biberiyenin yağı ve çayı da şifa amacıyla kullanılabilmekte.
Zerdeçal
Zerdeçal kuvvetli bir antioksidan özelliğine sahiptir. İçerdiği kurkumin bileşeniyle ağrı kesici, iltihap giderici, kansere ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu bir işlev üstlenir. Lifli yapısıyla sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur. İçerdiği B6 vitamini sayesinde mutluluk hormonu diye anılan seratonin hormonunun salgılanmasını sağlar. Zihinsel yorgunluğa iyi gelir.
Zerdeçal baharat ve çay olarak tüketilebilir. Suda çözünürlüğü az olması dolayısıyla çay olarak tüketmek yerine baharat olarak zerdaçalın kendisini tüketmek daha faydalıdır. Karabiberle ve yağla birlikte tüketilmesi zerdeçalın emilimini artırır. Bal ve süte karıştırılarak da tüketilebilir.
Zencefil
Zencefil, pek çok sağlık sorunu için kullanılan şifalı bir bitki ve lezzet verici bir baharattır. Şifa niyetiyle çayı da tüketilen zencefilin ismi Kur’an’da Cennet’e girenlere sunulan, Cennet pınarından akan bir içecek karışımının hammaddesi olarak geçer. (İnsan 76/17) Hoş kokusu ve rahat içimi olan, acılığı olmayan bir Cennet içeceği olarak tanımlanır. Zencefil, mor ve pembe çiçeklere, hoş kokulu bir yeraltı köküne sahip tropik bir bitkidir. Güney-Asya kökenli zencefilde pek çok vitamin ve mineral ile birlikte uçucu şifalı yağlar da bulunur. Çinko, sodyum, potasyum, demir, magnezyum, kalsiyum mineralleri, A, B6 ve B12, C ve D vitaminleri ve lif içerir. Antioksidan özelliği bulunan zencefil, iştah açıcı ve enerji vericidir.
Özellikle kış mevsiminde grip, nezle ve soğuk algınlığına karşı çok etkili bir koruyucudur. Kan sulandırıcı etkisi de bulunduğundan ilaç kullananlar dikkatli olmalı. Zencefil, bitkisel ilaç, gıda, içecek, sabun ve kozmetik hammaddesi olarak da kullanılır. Bu şifalı bitki, kurutulmuş, taze, ya da toz olarak yiyeceklere ve içeceklere katılarak tüketilebilir.
Kırmızı Biber
Kırmızı biber, diğer kırmızı sebze ve meyveler gibi içeriğinde bulunan likopen ve antosiyanin gibi antioksidan maddelerden rengini, capsaicin maddesinden acılığını alan sağlığa faydalı bir bitki ve baharattır. Kırmızı biberdeki antioksidan maddeler enerji vermeye; grip ve soğuk algınlığı belirtilerini azaltmaya, bağışıklığı güçlendirmeye, kanser ve kronik hastalıklardan korunmaya yardımcı olur.
Kararınca tüketmeli
Kur’an’da kendilerine işaret edilen hoş kokulu bitki ve baharatların pek çoğunu karar miktarınca tüketerek sağlık etkisinden faydalanmak mümkündür. Pek çoğu yemeklere baharat olarak eklenebilir ve tuz alımını azaltmaya da yardımcı olabilir. Mesela karabiber, sarımsak tozu, köri, kimyon, zencefil, kişniş gibi baharatlar ve fesleğen, dereotu gibi kurutulmuş otlar yemeklerde tuz yerine kullanılarak, tuzun getirdiği lezzeti sağlamak için birebirdir.
Diğer rayihalı ve şifalı bitkilerden bazıları şöyle sıralanabilir: Alıç, anason, atkestanesi, çörek otu, çuha çiçeği, defne, devedikeni, ekinezya, gül, hunnap, ıhlamur, ısırgan otu, iğde, karanfil, karabiber, hindiba, lavanta, limon, limon otu, melisa, mersin, menekşe kökü, misk adaçayı, ökse otu, pelin otu, safran, sumak, tarçın, zambak…
Günümüzde tıbbi aromatik bitkiler adı altında ele alınan binlerce rayihalı bitkinin gerek taze halde gerek öğütülmüş toz halinde gerek çay olarak tüketildiğinde sağlığa faydalı etkileri söz konusu. Bu bitki ve baharatlar günlük kullanımda yiyeceklere eklenen miktarlarda genellikle herhangi bir olumsuz etkiye yol açmazlar. Ancak söz konusu bitkiler, baharatlar, uçucu yağlar ve bitki çayları yüksek miktarlarda ve sıklıkla tüketildiğinde bazı yan etkiler oluşabilir. Özel bir sebeple, özel bir dönemde, ilaçla birlikte ya da tedavi umarak kullanılacağı zaman uzmana danışmak faydalı olur.
Kur’ân’da isim ya da öz halinde yer alan gıda maddelerinin insan sağlığını koruyan temel maddelerden olması dikkat çekici. Bunun yanı sıra ibretle bakan gözler ve düşünen zihinler için bu bitkilerin anılması daha pek çok anlama gelebilir.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.