Ortak acıya karşı ortak mücadele
Sesli Dinlemek İçin:
Derinden hissettiğimiz deprem felaketinde yaralar sarılmaya çalışılıyor. Bir yandan yardımlaşma seferberliği sürüyor diğer yandan kurtulanlar ve yakınları için de zorlu bir süreç bulunuyor. Yaşanan travmaların çözülebilmesi için de ciddi bir çaba gerekiyor.
Böylesi dönemlerde daha da güçlü bir şekilde hissettiğimiz beraberlik ve yardımlaşma duygusu acıları hafifletmeye psikolojik olarak da büyük katkı sağlıyor.
Bu felaketi yakından yaşayan ve uzaktan destek olmaya çalışan herkesin kenetlediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yücel Ağargün, “Bizler bir bedenin uzuvları gibiyiz, toplumun bir kısmının yaşadığı acılar hepimizin kalbinde derinden hissedilmekte ve herkes tarafından paylaşılmakta. Kişilik özelliklerimiz gereği çoğu durumda bireysel davranışlar sergilesek de olağanüstü durumlarda ortak durumu yaşayan insanlar olarak kitlesel davranışlar gösterebiliriz.”diyor.
Yaşanan zorlukların üstesinden gelebilmek için sağduyulu ve soğukkanlı biçimde hareket etmenin, birlik ve beraberlik bilinci ile bireysel farklılıkları bir yana koyarak ortak faydaya odaklanmanın ve doğru muhakeme ile manipülasyonlara karşı korunmanın önemine değinen Ağargün, bunun için her bir bireyin devam eden hayat sürecinde bireysel ve toplumsal ruh sağlığını korumaya yönelik dikkat etmesi gerekenleri şöyle hatırlatıyor:
Felaket dönemlerinde farklı duygularımız zaman zaman baskın hale gelebilir. Bir yandan çaresizlik, karamsarlık, kaygı, duygularını hissederken diğer yandan ümit, başkalarına yardım etme isteği, fedakârlık, empati gibi duyguları yaşayabiliriz. Bunlar beklenen tepkilerdir.
Bütün olağanüstü durumlarda olduğu gibi depremde de bulunulan ortamdan kaçınma, uzaklaşma düşüncesi ağır basabilir. Bu yönde çevreden yönlendirmeler de olabilir. Ancak bunun ne kadar işe yarayacağı kişiye, duruma ve ortama göre değişir. Bu sebeple böyle bir karar alırken imkanlar ve öncelikler değerlendirilerek ve uygun kişiler ile istişare ederek karar verilmesi gerekir.
Deprem anının zihinde tekrar tekrar canlanması ya da rüyalarda yeniden yaşantılanması beklenen bir durumdur. Bu tepkiler çok uzun olmamak kaydıyla bir süre devam edebilir ve bu durum, farkında olmasa da travmatik yaşantıya karşı kişiyi duyarsızlaştırması ve duygusal yoğunluğu rahatlatması açısından faydalıdır.
Bu süreç sabırla, soğukkanlılıkla ve tevekkül ile birleştirilerek daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilir.
Uykunun iyileştirici etkisi
Bunun yanı sıra uyumayı bir duyarsızlık veya merhametsizlik belirtisi olarak görmemek ve uykunun iyileştirici etkisinden de faydalanmak gerekir.
Dua, ibadet ve sosyal hayatın ruhsal faydaları
Mümkün olduğunca bizi rahatlatan şeyler ile meşgul olmak, ibadet etmek, sosyal ilişkileri sürdürmek ve duygularımızı yakınlarımızla paylaşmak da aynı şekilde iyi gelecektir.
Çocuklara yaşanılanlar nasıl anlatılmalı?
Hem kendimizi hem de çocuklarımızı medyada yer alan travmatik görüntü ve diyaloglardan korumaya çalışmalıyız. Çocukları tamamen konunun dışında bırakmak yerine yaşlarına uygun kısa ve net açıklamalar ile bilgilendirebilir, onlara güven duygusu aşılayabilir, duygularını ifade etmelerine teşvik edebilir ve empati becerilerini güçlendirebiliriz.
Sabır, gayret ve motivasyon
Önümüzdeki uzun süreçte istikrarlı bir şekilde ve sabırla devam etmek gerektiğini; sabrın eylemsiz kalarak beklemek değil, aktif eylemde kalarak gayrette istikrar göstermek olduğunu hatırlamalıyız. Mevcut depremle ilgili süreçler devam ederken sabrımızı, gayretimizi ve yardım motivasyonumuzu sürdürdüğümüz gibi olası başka durumlara karşı beceri ve donanımlarımızı da arttırmalıyız.
Yaşadığımız durum bizleri travmatize edip zaman zaman karamsarlığa düşürse de önceden yaşanılan kötü olayların aşıldığını düşünmeli ve bu zorlu günlerin ardından kolaylıkların geleceğini kendimize hatırlatmalı, devamlı kendimize ve çevremize iyi telkinlerde bulunmalıyız.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.