Myanmar'da Hint Okyanusu'nun kuzeyinde kaydedilen en güçlü kasırgalarından kurtulan milyonlarca kişi, etkilenen ve erişim izni verilmeyen bölgelerde hayatlarını yeniden inşa etmeye çabalıyor.
Bu kez muson mevsiminde halk yağmur altında barınaksız, yeterli su veya yiyecekten yoksun günler geçiriyor.
Uluslararası yardım kuruluşlarına göre hasar gören evlerin yalnızca bir kısmı onarılmış durumda. Kasırgadan sonra 500'e yakın kişinin hayatını kaybettiği, 2.000'den fazla köyün ve 280.000 evin yıkıldığı belirtiliyor.
Kasırga rotasında 5,4 milyon insandan yaklaşık 3,2 milyonu "en savunmasız" olarak kabul ediliyor. Arakan namı diğer Rakhine, ülkenin en fakir eyaletlerinden biri. 2019 itibariyle nüfusunun yaklaşık %78'i yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.
Kuzey Arakan’da halen yarım milyondan fazla Rohingya’nın yaşadığını tahmin ediliyor.
Afetzedeler derme çatma evlerin pek çoğunun yıkıldığını, insanların yıkıntılar arasında yahut deniz kıyısında çadırlarda açlık ve ölümle burun buruna yaşamaya çalıştığını söylüyor. Kasırgadan bu yana, doğum yapan kadınlar da dahil olmak üzere birçok yerel halk hastaneye giderken hayatını kaybetti, zira çoğu zaman ulaşım bulmak zaman alıyor.
Bangladeş'e sığınmış olan Rohingyalar için de durum daha parlak değil. Kasırganın ardından, Cox's Bazaar bölgesi 21.000'den fazla Rohingya mülteci de dahil olmak üzere 450.000'den fazla insanı etkiledi. Bir milyondan fazla Arakanlının barındığı sığınma kampları aşırı hava koşullarının korkunç sonuçlarıyla karşı karşıya.
Güneydoğu Bangladeş'te bir kıyı bölgesi olan Cox's Bazar, kasırgalara, orman yangınlarına ve toprak kaymalarına eğilimli. Bangladeş'teki diğer kıyı bölgelerinin aksine, kamplarda bambudan derme çatma örülmüş barınaklar, yeterince korunaklı değil; yangınlara ve şiddetli yağmurlara karşı dayanıksız.
Mülteciler temel ihtiyaçları için tamamen insani yardıma bağımlı. Bangladeş'teki Arakanlı Müslümanlar, vatandaşlık hakları ve korunma taahhüdüyle memleketlerine dönme isteğini tekrarlıyor. Ancak orada kendilerini ne beklediğini de bilmiyorlar.
Rohingya topluluğu lideri: “Biz doğuştan Myanmar vatandaşıyız. Vatandaşlık, serbest dolaşım, geçim, emniyet ve güvenlik dahil tüm haklarımızla evimize geri dönmek istiyoruz” dedi.
2018 ve 2019'da ülkelerine geri gönderilmeye başlama girişimleri başarısız oldu.
Birkaç ay önce 20 Rohingya’dan oluşan bir grup gönüllü geri dönüşü teşvik etmeyi amaçlayan bir pilot planın parçası olarak anavatanlarını ziyaret ettikten sonra Myanmar'a "kamplara kapatılmak" için geri dönmeyi istemediklerini söyledi. İnsan hakları yetkilileri geri dönüşün Rohingya'nın hayatlarına yönelik ciddi riskler barındırdığı gerekçesiyle askıya alması gerektiğini belirtiyor.
Gün geçtikçe daha fazla Arakanlı tekneyle Malezya ve Endonezya gibi ülkelere gitmek üzere Bangladeş'ten ayrılıyor ve hayatlarını riske atıyor. Her sene yüzlerce Arakanlı Müslüman çetin dalgalar arasında hayatını kaybediyor.