İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İmsak06:47 Güneş08:20 Öğle13:07 İkindi15:25 Akşam17:47 Yatsı19:14
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 10°C Nem %76
Türkçe
21 Cemaziyelahir 1446 21 Aralık 2024 Cumartesi
21 Cemaziyelahir 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
06:47 08:20 09:03 13:07 15:25 17:47 19:14
Giriş Yap

Tarih sayfalarından; Singapur’da Ertuğrul Fırkateyni Coşkusu

19.09.2023    |

16 Eylül 1890 tarihinde dostluk nişanesi olarak gittiği Japonya’dan dönüşünde fırtınada batan Ertuğrul Fırkateyni, yolculuk boyunca uğradığı  her yerde heyecanla karşılanmıştı, tıpkı Singapur gibi…

1889 yılında Osmanlı Sultanı 2. Abdulhamid Han’dan Japon İmparatoru’na kıymetli hediyeler ve devlet nişanı taşıyan Ertuğrul Firkateyni, Singapur Limanı’na da uğramış, yerli Malay halk tarafından coşkuyla karşılanmıştı.

Singapur’da devrin pek çok yerli basın-yayın organında farklı tarihlerde geminin yola çıkışı, güzergahı ve seyahat amacıyla ilgili bilgiler yer almakta. Mürettebat Singapur’da geçirdiği süre boyunca Seyyid Muhammed Alsagoff önderliğinde yerli halk tarafından büyük ihtimam gösterilerek ağırlanmıştı.

İstanbul'dan yola çıkış...

Miralay Osman Bey komutasında Ertuğrul Firkateyni, 590 tayfası ile bir eğitim gemisi olarak 14 Haziran’da 1889’da İstanbul’dan seyr-i seferine başlamıştı. Marmaris Limanında duraklamış, on beş gün Akdeniz sularında seyretmişti. Süveyş Kanalı’ndan geçerek yoluna devam eden firkateyn uzun bir seferden sonra Kolombo’nun ardından Singapur’a Johnston limanına demir atmıştı. 15 Kasım 1889’da akşam üzeri saat 4 sularında Singapur'a vardığı esnada Singapur’un güneydoğu mevkiinde tepeden atılan top atışlarıyla selamlanmıştı. Karşılıklı selamlama atışları halkın coşkusunu artırmıştı.

Bu bölgedeki Müslüman topluluklar Osmanlı İmparatorluğu’na her zaman özel bir ilgi duymuş, bu bağlamda İstanbul’dan gelen her heyet bölgede büyük heyecanla karşılanmıştır. Tıpkı Ertuğrul Firkateyni’nin gelişi gibi…

Singapur'da coşkulu karşılama

Singapur’da ve haberin ulaştığı Johor ve Sumatra’da büyük ilgi uyandırmıştı. (Günümüzde Johor Malezya’nın, Sumatra Endonezya’nın toprağı.) Hem Singapur şehir devletinden hem Malezya ve Endonezya gibi komşu bölgelerden Müslümanlar gemiyi karşılamak üzere Singapur'daki Johnston Pier limanına akın etmiş ve fırkateyn yanaştığında Osmanlı bayrağının dalgalandığını görünce heyecanlanmışlardı. Subaylar gemiden indiğinde yol boyunca oldukça kalabalık bir yerli grubu, kendilerine refâkat ettiler.

İstanbul’dan gelen talimatla onarım ve ikmal için limana yanaşan firkateyn, bölge halkıyla bağların tazelenmesine de hizmet etmişti şüphesiz. 25 Kasım 1889 tarihli bir irade ile gemi kumandanı Yüzbaşı Osman Bey’in, Tuğamiral rütbesine terfisi, kendisine İstanbul'dan gelen bir telgrafla bildirilmişti.

Osmanlı fırkateyninin limanda demirlediği süre boyunca her hafta kılınan Cuma namazlarının hutbesinde Sultan II. Abdülhamid'in ismine yer verilmekteydi. Osmanlı dönemi Denizcilik dergisi Ceride-i Bahriye’de  belirtildiği üzere Ertuğrul fırkateyninin mürettebatına yerli Müslümanlar imkanları ölçüsünde çeşitli hediyelerde ve ikramlarda bulunmaktaydılar.

Singapur ve bölge Müslümanlarına teşekkür etmek için firkateynin müzisyenleri 25 Kasım 1889'da Singapur limanı yakınında Esplanade Park’ta bir sanat gösterisi düzenlemişlerdir.  Singapur'un dört bir yanında duyurulan bu haberle Müslüman ahali erken saatlerden itibaren meydanları doldurmuştu. Konsere gösterilen rağbet sebebiyle alan dizi dizi araçlarla dolmuş, trafik tıkanmıştı. Halk ay yıldızlı kırmızı bayraklar sallayarak konsere eşlik etmişti.  

Ertuğrul firkateyni, Singapur’da 22 Mart 1890 târihine kadar dört ay kaldığı süre zarfında bölgedeki yerli Müslümanların hamilerinden olan Seyyid Muhammed El Saggaf tarafından ağırlanmıştır. Basın yayın organları ve tarih kaynaklarında fahri Türk Konsolosu Seyyid Muhammed El Saggaf’ın, Ertuğrul Firkateyni’nin subaylarını ağırladığı akşam yemeğinden resim kareleri de yer almakta.

Singapur'un tarihsel konumu

El Saggaf, El Cüneyt, El Kaf, Et Tas, El Habşi gibi aileler Peygamber Efendimiz SAS in soyundan gelen, Hadramevt’te yaşamış ve Malay topraklarına deniz ticareti vesilesiyle yerleşmiş sufi alimlerden oluşuyor. Seyyid Abdullah bin Ömer Al-Junaid, Sultan Abdulaziz döneminde Osmanlı konsolosluğu görevinde bulunmuş, vefatının ardından görevini Seyyid Muhammed El Saggaf’a devr etmişti. Her ikisi de Endonezya doğumlu olan ve Müslüman halkı ilmi ve ticari açıdan himaye eden kimselerdi.  

19. yüzyılın başlarında güney Yemen’den Malay bölgesine, Endonezya, Johor ve Singapur’a gelen sufi Hadrami tüccarların zamanla büyük nüfuz sâhibi oldukları, Singapur toplumuna dînî, ekonomik ve idârî alanlarda önemli katkılarda bulundukları bilinmekte.

Seyyid Muhammed El Saggaf, Malay adalarından hacıların o dönem Osmanlı idaresinde olan Harem bölgesi Mekke ve Medine’ye buharlı gemilerle taşınmasında önemli rol oynamış, İstanbul ile güçlü ilişkiler kurmuştur. Hac yolculuğunu tamamlamaya maddi imkanı elvermeyen hacılara şahsi malından destek vererek memleketlerine dönmelerini sağladığı belirtilir.

Güneydoğu Asya Müslümanları Hicaz demiryollarının yapımında da El Saggaf(Alsagoff) ve diğer seyyid ve sufi ailelerin önderliğinde katkılarda bulunmuşlardır. 

Singapur'dan Japonya'ya

Ertuğrul Firkateyni, 22 Mart 1890 târihinde Singapur’dan ayrılmış, Hong Kong limanında durakladıktan sonra Japon İmparatoru’na Türk imtiyâz nişânını takdîm etmek üzere Japonya yolculuğuna devâm etmiş; 7 Haziran 1890’da Japonya’nın Yokohama Limanı'na varmıştır.

Ertuğrul firkateyni Yokohama’da iken bir Batılı gazete Ertuğrul hakkında şu satırları yazmıştır:

“Geminin tamamı neredeyse 600 kişiden oluşuyor. Sultân’ın nişân hediyesi, Tuğamiral Osman Paşa tarafından bizzat takdîm edilmiştir. Hediyeler, altın, gümüş ve mücevherlerle süslü en yüksek Türk “imtiyaz nişânı”, göğüse takılan 2 madalya, bir yıldız ve büyük kordondan oluşmaktaydı. Japon imparatoru tarafından da Tuğamiral Osman Paşa’ya birinci dereceden “Yükselen Güneş” nişânı, subaylarına da diğer nişânlar takdîm edildi. Tuğamiral Osman Paşa ve subaylarının nâzik ve beyefendi tavırları, onların gittikleri her yerde îtibâr görmelerine ve kendilerine saygı gösterilmesine sebep olmuştur. Pek çoğu aktif hizmette bulunmuş yiğit subaylardır. Bu mürettebât hiç abartısız, burada gördüğümüz en sâkin ve en düzenli askerlerdir. Vakur tavırlı, her biri çevik ve sağlıklı görünümlü adamlardır.”

Dönüş yolculuğunda hazin son

Ertuğrul Kobe’ye doğru yola çıkacağı sırada kolera salgınından gemi mürettebatı da etkilenmiş, Nagaura’da karantinaya alınmış, Ağustos sonuna kadar karantinada kalmıştır. Ertuğrul firkateyni 15 Eylül 1890 tarihinde güzel bir havada Yokohama limanından ayrıldığının ertesi günü Kuzey’den gelen şiddetli tayfunla mücadele vermiş, 16 Eylül 1890 Salı gecesi saat 9.30 sularında Kashinosaki ve Kiishiu açıklarında, kayalıklara çarpmış, kazanı patlayarak kelimenin tam mânâsı ile paramparça olmuştu.

Mürettebatın büyük kısmı şehit düşmüş, onlarcası ise yaralı olarak kurtulabilmişti. O gün bölgede seyahat eden iki farklı geminin daha aynı akıbeti paylaştığı gazete haberlerinde yer almaktaydı.

Tayfunun dinmesinin ardından Japon idaresi tarafından bölgeye gönderilen yardım gemisi ayın 20’sinde, Oshima’ya varmıştı. Yaralılara yiyecek, giyecek ve kalacak yer sağlayan Japonlar, Türk misâfirlerine son derecede nâzik davranıyorlardı. 65 kişi yaralarına bakım yapılmasının ardından gemiye bindirilmişti.

Geride, sâdece mesai arkadaşlarının defin işleriyle ilgilenmek üzere ciddî yara almamış, sağlam bünyeli iki kişi kaldı. Ertuğrul Firkateyni kazâzedelerinin sayısı; Kobe’de 2, Oshima’da 2 ve yardım gemisinde 65 kişi olmak üzere 69 kişiydi.

 

­

 

Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Tasavvuf Sohbetleri
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Tasavvuf Sohbetleri
Tasavvuf Sohbetleri Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close