Yaradılışı itibariyle insanın kendine ve çevresine güven duyması önemli varlık gerekliliklerindendir. Güven hem kazanılmalı hem de telkin edilmelidir, çünkü güvensizlik toplumun birlik ve beraberliğini oluşturmayı engeller.
Peygamber Efendimiz (SAS.) Medine'ye hicret ederek yeni bir toplum kurduğunda, neredeyse ilk iş olarak kardeşlik anlaşmasını gerçekleştirdi. Bu kardeşlik, karşılıklı yardımlaşma ve sevgiye dayanmaktaydı.
Anadolu'da hâlen yaşatılan bir tür kardeşlik anlaşması vardır, bu da ahretlik anlaşmasıdır.
İki Müslüman arasında dünyada ve âhirette birbirlerine yardım etmek ve dua etmek amacıyla Allah rızası için kurulan bu kardeşlik, aslında dostluk anlamına gelir, ancak Anadolu'da "ahretlik" olarak adlandırılır.
Ahretlik, arkadaşlık, kan kardeşliği veya samimiyete benzemez. İslam kardeşliği içinde daha ileri bir kardeşlik durumu olan ahretlik, daha çok Ashâb-ı Kirâm arasındaki kardeşlik anlaşmasına benzer.
- Ahretlik, ölüme kadar ve hatta ahirette devam eden bir kardeşlik olarak kabul edilir.
- Gençler, arkadaşlarını seçme yetisine ulaştıkları yaşta bir ahretlik kardeşi seçerler.
- Ahretlik, ahlak, kişilik ve huyla benzerlik gösteren iki kadın veya iki erkek arasında kurulur. İnsanlar, ahretliğini seçerken iyi huylu, dindar ve sağduyulu kişiler arasından seçmeye dikkat ederler.
- Ahretlik bağının "tutması", tarafların iyilik ve kötülük konusunda ortak bir anlayışa sahip olmaları ve bu sorumlulukları yaşamları boyunca taşımalarıyla belirlenir.
Uzun zaman birbirini görmeyen ahretlerin bir araya gelip hasretle kucaklaştıklarında peygamberimize salavat getirmeleri boşuna değil. Allah’ın elçisi, "Birbirlerini seven iki kul karşılaşıp kucaklaştıklarında Resulullah'a (SAS.) salavat getirirlerse, ayrılmadan önce Allah'ın affına ermiş olurlar.” buyuruyor.
Osmanlı'da ahretlik olmanın da bir töreni vardı.
İki genç önce anlaşıp ardından ailelerine haber verirlerdi.
Aileler, çocuklarının arkadaşlığı için komşulara ve akrabalara haber verir ve mevlit ve duaların yapılacağını duyururlardı.
Merasim, ailelerden birinin evinde gerçekleştirilirdi ve katılanlar küçük hediyeler getirirdi.
Gençlerin aileleri de ahretlik seçilen arkadaşa, içinde basma, yazma, çorap, terlik, seccade, patik vb. eşyalar olan birer bohça hazırlar ve takdim ederlerdi.
Ahretlikler hayatta sevinçli veya üzüntülü zamanlarında birbirlerinin yanında yer alır, hayra teşvik eder, kötülüklerden sakındırır, kötü ve tehlikeli yollara sapmalarını önlerdi.
Bir ahretlik vefat ettiğinde, hayatta kalan diğer ahretlik onun ruhu için hayır ve iyilik yapar, ailesine ve çocuklarına kendi ailesinin bir parçası gibi yardımcı olurdu.
Anadolu insanının kalbini ve aklını besleyen tasavvufta da bir yol kardeşliği, muhabbet, ahiret kardeşliği vardır.
“Ahretliğimiz” yol arkadaşımızdır, yanlış yapmamızı önleyendir. Birbirimizi düzeltir, hakkı tavsiye eder, iyiliğe sevk ederiz.