Beslenme ile kalp-damar hastalıklarına yönelik risk faktörleri arasındaki ilişki incelendi. Çalışma, uzun süreli yapay tatlandırıcı kullananlarda vücut yağlanmasının arttığını ortaya koydu.
Amerika’da bir Tıp Fakültesi ve Halk Sağlığı Okulu araştırmacıları, 20 yılı aşkın bir süredir, sıfır kalorili olarak pazarlanan diyet içeceklerde yaygın olarak bulunan besleyici değeri olmayan tatlandırıcılara odaklanarak insanların beslenme alışkanlıklarını inceledi.
Katılımcıların günlük ne kadar gıda tükettiği ve beslenme tarzının kalitesi dahil olmak üzere diğer faktörler hesaba katıldıktan sonra tatlandırıcıların etkisi belirlendi.
Uzun süreli “aspartam”, “sakarin” ve “diyet içecek” tüketiminin, karın bölgesindeki ve kas içindeki yağ depolarını ifade eden adipoz doku hacim artışı ile bağlantılı olduğunu buldular. Diğer yandan bu çalışmada yapay tatlandırıcı sukraloz için anlamlı bir ilişki bulunamadı.
Şekersiz içecekler ne kadar sağlıklı?
Çalışmayı değerlendiren uzman "Bu çalışma, toplam ve bireysel yapay tatlandırıcı kullanımının, alışılmış, uzun vadeli alımının, genellikle vücut yağı olarak bilinen daha büyük hacimlerde yağ dokusu ile ilişkili olduğunu gösterdi" dedi.
Çalışmanın bulguları, diyabet ve kalbe dair sağlık kuruluşlarının ilave şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanımını teşvik eden tavsiyeleri hakkında endişe uyandırıyor.
Araştırmacılar bu sonuçlara dayanarak, uzun vadeli yapay tatlandırıcı tüketiminin potansiyel sağlık sonuçları olabileceğinden, alternatif yaklaşımların değerlendirilmesini öneriyor.
Yapay tatlandırıcı “aspartam”ın potansiyel kanserojen olarak ilan edilmesinin ardından söz konusu çalışma bulguları daha dikkat çekici. Araştırmacılar muhtemel sağlık riskleri dolayısıyla yiyecek ve içeceklerde yapay tatlandırıcılara alternatif bulmanın önemini vurguluyor.
Ambalajında “diyet içecek” “sıfır kalori” gibi ifadelerle pazarlanan, şeker yerine yapay tatlandırıcı ile tatlandırılan gazlı içecekler ve enerji içecekleri de bu gruba giriyor. Söz konusu içeceklerin büyük bir kısmının besleyici değeri bulunmaması da dikkat çekiyor.
Obeziteden kalp-damar hastalıklarına ve kansere pek çok hastalık riskiyle ilişkilendirilen şekere, yapay tatlandırıcılar gibi alternatifler bulmak yerine damak tadımızı daha az şekerli tatlara alıştırmamız bir çözüm olabilir.
Araştırmacılar, çalışmalarının devamında yapay tatlandırıcı alımı ile artan vücut yağı arasındaki bağlantıyı daha iyi anlamak için altta yatan mekanizmaları keşfetmeyi ve beslenme alışkanlıklarının metabolik sağlığı nasıl etkilediğine dair daha net içgörüler elde etmeyi planlıyorlar.